WhatsApp

Travma Nedir?

Travma; beklenmedik şekilde gelişen, korku ve kaygı oluşturan, doğrudan yaşanılan veya tanıklık edilen, duygusal ve fiziksel bütünlüğümüzü sarsan tehdit edici, stresli olay ya da durumlardır.

Home 9 Blog 9 Travma Nedir?
Travma nedir

Travma Nedir?

09 Ocak 2024, Albis Therapy

Günümüzde ‘travma’ ya da ‘travmatik’ gibi kavramların kullanımı oldukça artmış ve pek çok durum ve olay için kullanıldığını duyuyoruz. Bu makale ile “Travma ne demek?”,” Travma belirtileri nelerdir?”, “Travma nasıl geçer?” sorularına cevap bularak ‘travma’ kavramına daha yakından açıklamalar getireceğiz.

Travma

Travmayı hayatımızın olağan akışında karşılaştığımız fakat bu olağan akışa uygun olmayan olay ve durumların yani olağanüstü bir duruma gösterilen tepkiler olarak tanımlayarak başlayabiliriz. Beklenmedik şekilde gelişen, korku ve kaygı oluşturan, doğrudan yaşanılan veya tanıklık edilen, duygusal ve fiziksel bütünlüğümüzü sarsan tehdit edici, stresli olay ya da durumları travmatik olarak açıklamak mümkündür. Bunlar; trafik kazaları, doğal afetler, şiddet, cinsel istismar, kişilerarası problemler olarak örneklendirilebilir. Psikolojik travmalar kişinin anlamlandırma süreçlerini zarar vererek kendisi ve çevresinin gelecek ve dünya ile ilgili inançlarını da sarsabilecek yaşantılardır. Kişi başından geçen travmatik olay sonrasında kendisi, çevresindekiler ve dünyaya karşı inanç ve tasarımlarını gözden geçirebilir. Travmanın temel özelliği ise yaşamın sürekliliği ve bir düzeni olduğu inancının kaybı olmasıdır. Zihinsel, bedensel, fiziksel ve manevi süreklilik bozulabilir. 

Stres yaratan bir olayla travmatik stres yaratan bir yaşantıya sahip olmak oldukça farklıdır. Buradaki temel fark stresli bir olayla karşılaştığımızda baş etme becerilerimizin etkili olduğu bir süreçle bunun üstesinden gelebilir ve hayatımıza devam edebiliriz. Travmatik stresin belirtisi ise kişinin durum ve durumun etkileri karşısında baş etme becerilerinin yetersiz kalması ve hayatın olağan akışındaki işlevselliğin sekteye uğramasıdır. Bu sebeple travmatik stres reoryantasyon yani tekrar düzenlemeye ve uyum sağlamaya olan ihtiyacı içerir. 

Ruhsal Travmanın Çeşitli Tanımları

Travmayı çeşitli tanımlamalar ile anlamanın yaşadığımız travmatik tecrübeleri anlamlandırmak için bize yardımcı olacaktır. Psikoloji alanında travma üzerine çalışan uzmanlardan ‘Travma ve İyileşme’ kitabının yazarı Judith Herman ise ruhsal travmayı insanın incinebilir doğasıyla yine insanın doğasındaki kötülükle karşı karşıya gelmesi olarak ilişkilendirir ve travmayıdehşetengiz olaylara tanık olmaktır’ olarak tanımlar. Bir diğer açıklaması ise psikolojik travma bir güçsüzlük acısıdır.’ Yine başka bir bakış açısı ile bakabileceğimiz travma alanında uzman Briere ve Scott (2014) travmatik bir olayı ‘kişinin içsel kaynaklarının kısa süre için de olsa baş etmekte yetersiz kaldığı ve uzun süreli psikolojik belirtiler üreten aşırı ölçüde üzücü bir olay’ olarak açıklamışlardır. Uzun yıllardır travmaları iyileştirmek ve somatik deneyimleme üzerine çalışan psikoterapist Peter A. Levine’in travma hakkındaki düşüncelerinden biri de şudur: “Yok edici gücü ve aynı zamanda büyüten dönüştürücülüğü travmanın içindeki paradokstur.” Yani travmanın üzerimizde yıkıcı etkileri olabildiği gibi bizi dönüştüren, geliştiren ve büyüten bir tarafı da vardır.

Travma hakkında biz bir şeyler söylemek istersek; travma yaşadığımız ağır deneyimleri taşıyamama halidir. Zihinde cevaplanamayan soruların eşlik ettiği, yaşadıklarımızı anlamlandıramamamızdır. Bilişsel olarak işleyemediğimiz bu ciddi ve yoğun duygusal yaşantıların bedenimizle olan temasımızı kesmesidir. En yalın haliyle kendi iyi oluş halimizle, dünyayla, ilişkilerle olan temasın kopması olarak da ifade edilebilir.

travma belirtileri

Travma Belirtileri

Yaşadığımız travmatik bir olay karşısında verebildiğimiz ilk tepkiler ne yapacağımızı bilememek ve şoka girmek olur. Bu esnada hayatta kalmak için sinir sistemi devreye girer. Artan stres hormonlarıyla birlikte bedenimiz kaçma-savaşma-donup kalma tepkileri verebilir. Bu tepkiler bir tehlike ve risk karşısında yaşadığımız korku ve dehşet duygularının harekete geçirdiği beyindeki alarm sistemiyle meydana gelir. Bunun yanında aynı olaya maruz kalan kişiler farklı tepkiler verebilir. Travma sonrası verilen tepkilerin çoğu kalıcı değildir ancak travmatik olayların etkileri o anda atlatılmış görünse de ileride yaşanabilecek travmalarla baş etmeyi güçleştirebilir.

Travmatik deneyimlere karşı verilen fiziksel tepkiler travma esnasında şöyledir:

  • Kalp atışı hızlanır.
  • Titreme yaşanır.
  • Terleme yaşanır.
  • Baş dönmesi yaşanır.
  • Bayılma hissi yaşanır. 
  • Akciğerlerdeki bronşlar genişler.
  • Göz bebekleri genişler.
  • Salgı bezlerindeki salgı üretimi azalır.
  • Mide sindirim işlevlerinin çoğu durdurulur.

Travma sonrasında ise belirtiler çeşitli düzeylerde ortaya çıkar. Tepkilerin şiddeti normal tepkilerden patolojik tepkilere kadar kayan bir değişim gösterir.

Duygusal Tepkiler: Şok, korku, kaygı, öfke, çaresizlik, boşlukta hissi ya da hissizlik, suçluluk, güvensizlik, utanç, umutsuzluk, aşırı endişeli olma, tahammülsüzlük, karamsarlık, panik, değersizlik hissi, sabırsızlık, kontrolü kaybettiğini hissetme.

Bilişsel Tepkiler: Hafıza ve konsantrasyon problemleri, yanlış inançların gelişimi, karar vermede zorluk, düşüncelerde karışıklık, yaşadıklarını çarpıtma/değiştirme, kendine inancın kaybı, olumsuz kendilik algısı, kendini suçlama, istenmeyen ve önlenemeyen düşünceler ve anılara maruz kalma, gerçekliğin kaybı.

Davranışsal Tepkiler: Hatırlatıcı uyaranlardan kaçınma, ani irkilmeler, yerinde duramama, yeme alışkanlıklarında değişiklik, alkol ve madde kullanımı bozuklukları, öfke patlamaları, gevşeyememe, aniden ağlama.

Fiziksel Tepkiler: Yorgunluk/bitkinlik, uyku bozuklukları, yaygın ağrılar, iştahsızlık, bağışıklık sistemi bozuklukları, mide ve bağırsak problemleri, çarpıntı, bulantı, baş dönmesi, gerginlik, tedirginlik, göğüs ağrıları, kronik sağlık durumlarının kötüleşmesi, cinsel istekte azalma.

Sosyal Tepkiler: Yabancılaşma, sosyal geri çekilme, güvensizlik, şüphecilik, yargılayıcı ve suçlayıcı olma, kişilerarası çatışmalar.

Manevi Tepkiler: Yaşamına anlam veren değerlerden uzaklaşma, dini inancının yitirme, değiştirme ya da aşırı dindar olma, ibadet etmeme ya da aşırı ibadet etme, ahlaki değerlerinde değişiklikler.

  • Bu tepkiler “anormal” bir duruma karşı verilen “normal” tepkilerdir.

Psikolojik travmalardan sonra en yaygın olarak görülen ruhsal bozukluklar Majör Depresyon ve Travma Sonrası Stres Bozukluğudur (TSSB). 

Majör Depresyon; en az 2 hafta süren keyifsizlik, ilgi kaybı, uyku ve iştah değişiklikleri, suçluluk, pişmanlık, umutsuzluk ve bazen intihar düşünceleri belirtileri gösteren bir psikolojik rahatsızlıktır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu için ise olayın ardından 1 ay geçtikten sonra devam eden ve işlevselliği bozan 4 grup belirtiden söz edilebilir; 

  • Aşırı uyarılma; her an irkilme, uykuya dalamama
  • Yeniden yaşantılama 
  • Biliş ve duygu durumunda olumsuz değişiklikler
  • Kaçınmalar

TSSB ile ilgili daha ayrıntılı bilgileri başka bir makalede ele alacağız.

Travma nasıl geçer

Travmatik Yaşam Olaylarının Yaşanma Sıklığı

Yaşam boyu en az bir travmatik yaşantısı olanlar %55 ile %90 arasında bulunmuştur. Erkeklerin, gençlerin ve yoksulların travmatik yaşantılarla daha yaygın olarak karşılaştığı gözlemlenmiştir.

Travma Türleri Nelerdir?

Doğrudan deneyimlenen travma: Bireyin duygusal, ruhsal ve bedensel sağlığına doğrudan zarar veren durumlardır. Bunlar; trafik kazaları, ciddi yaralanmalar, fiziksel saldırılar, doğal afetler gibi travmatik durum ya da olaylardır.

Dolaylı olarak deneyimlenen travma: Bireyin doğrudan yaşadığı bir travma olmadan şahit olduğu ya da başkalarının etkilendiği travmatik durumlardır. Bunlar; bir yakının kaybı, ciddi hastalıklar, savaşlar, felaketler, terör saldırıları olabilir.

Toplumsal Travma: Bir arada yaşayan geniş bir topluluğun doğrudan veya dolaylı olarak travmaya maruz kalmasıdır. İnsanlar arasındaki bağların, güvenin sarsılması, toplumsal uyumun yitirilmesi şeklinde kendisini gösterir.

Kompleks Travma: Birden fazla travmatik deneyimin bir arada yaşanmasıyla ortaya çıkan kompleks travma stres bozukluğudur. Çocukluk dönemi ihmal, istismar, yetişkinlikte veya çocuklukta cinsel istismar, savaş ve yerinden edilme deneyimleri örnek olarak gösterilebilir.

Travmatik deneyim olarak isimlendirilen olay ve durumlar şunlar olabilir:

  • Doğal afetler
  • Trafik kazaları
  • Çocuk istismarı
  • Kitlesel kişilerarası şiddet
  • Cinsel saldırı ve tecavüz
  • Yangın ve yanıklar
  • Fiziksel saldırılar ve yaralanmalar
  • Savaşlar
  • Zorla yerinden edilme
  • Terör saldırıları ve politik şiddet
  • Partner şiddeti
  • Yaşamı tehdit eden tıbbi durumlar ve hastalıklar
  • Duygusal taciz ve şiddet
  • İhmal
  • Ev içi şiddete maruz kalmak ve tanıklık etmek
  • Topluluğa yönelik şiddete maruz kalmak ve tanıklık etmek

travma tedavisi

Travma Nasıl Geçer?

Travmalar, üzerinden zaman geçmiş olmasına ve travmatik olayın halen yaşanıyor olmamasına rağmen yukarıda belirttiğimiz belirtiler gibi üzerimizde etkiler bırakır. Bu günlük hayatımızdaki tatmini ve işlevselliğimizi düşürerek hayat kalitemize, dünyayı anlamlandırma mekanizmalarımıza, güven duygularımıza ve kendimizle birlikte çevremizle olan temasımızı sekteye uğratır. Travmatik olaylardan sonra bedenimizde ve ruhsallığımızda hissettiğimiz bu travma belirtileriyle baş edebilmekte zorlanmak oldukça anlaşılır ve normaldir. Hayatımız üzerindeki bu etkileri anlamak ve iyileşmek için alanında uzman bir hekim ya da psikologlardan yardım talep etmek ise oldukça önemlidir.

Travma tedavisi, psikoterapiler ile yürütülmesi etkili bir yoldur. Yaşanmış olayı kişinin belleğinden silmek değildir ve bu mümkün olmayan bir şeydir. Ancak kişinin hayatında kendisi, bedeni ve çevresiyle güvenli teması tekrar kurabilmesine alan açılır. Kişinin yaşamış olduğu deneyimi anlamlandırabilmesi ve zarar görmüş olan duygusal, bedensel ve ruhsal bütünlüğün onarılması amaçlanır. Bununla birilikte temelde güvenlik ve kontrol duygularının ve öz düzenleme becerilerinin geri kazanılması hedeflenir.

EMDR Terapi travmatik deneyimler için tedaviye yönelik gerekli müdahaleler konusunda sıkça başvurulan etkili bir terapi yöntemidir. EMDR Terapi sistematik, aşamalı, uygulama sırasında göz hareketleri, ses ve dokunma içeren yöntemlerden faydalanan bütüncül bir terapi yöntemidir. Kişinin olumsuz deneyimiyle üzerindeki işlevsiz semptomları duyarsızlaştırarak kişinin hayat karşısında işlevselliğini geri kazandırır. Bireyi geçmiş zamandaki travmatik olaydan şimdiye gelmesini sağlar.

Travma ve Beden

Peter A. Levine “Kaplanı Uyandırmak” kitabında şöyle bahseder: “Travma başımıza gelen olaylar değil; gerçek ya da algılanan tehdite karşı bedenimizde kapana sıkışıp kalmış enerjiler yumağıdır.” Travmaya karşı verdiğimiz ilk tepkiler bedensel tepkilerimiz olurken hayatta kalabilmek için devreye giren sinir sistemimizin bedenimizin farklı yerlerinden tepkiler verir ve izler bırakır. Güvenlik duygusunu bedene yeniden yükleyemediğimiz yerlerde ise sıkışıp kalan travma enerjisi sinir sistemimizin hayatta kalma konumunda aşırı ya da altında tepki vermemize saplanıp kalmasına sebep olur. Bu sebeple travma alanında ünlü psikoterapist Peter A. Levine travmanın iyileşmesi ile ilgili yoğun duygulardan ziyade bedensel hislerle yakın temasta olmayı belirtir. Travma bedenimizle çok yakın bir ilişkidedir ve travmatik deneyimler bedenimizde çeşitli bölgelerde yerleşerek birçok semptoma yol açar.

Travma tedavisinde bu bakışla faydalanılan bir diğer yaklaşım ise Somatik Deneyimlemedir. Somatik Deneyimleme, travmaların ve kronik stresin etkilerini iyileştirmeye yönelik beden merkezli bir terapi yöntemidir. Bedende takılı kalmış travma enerjisinin “biyolojik tamamlama” yolu ile serbest bırakılmasını sağlar. Sinir sistemine ve güvenlik algısının yeniden yüklenmesi için bedene denge sağlar. Fizyolojinin değişmesi duyguların işlenebilmesini sağlar.

Kaynakça

Kaplanı Uyandırmak – Peter A. Levine

Travma ve İyileşme – Judith Herman

Travma Terapisinin İlkeleri – John N. Briere, Catherine Scott 

Travmalar ile ilgili soru ve cevaplar

Travma nedir?

Travma, hayatın olağan akışında beklenmedik, korkutucu ve stresli olaylara verilen tepkidir ve kişinin duygusal, fiziksel bütünlüğünü sarsar. Trafik kazaları, doğal afetler, şiddet gibi olaylar travmatik olarak nitelendirilebilir. Bu tür olaylar, kişinin dünya ve gelecek hakkındaki inançlarını derinden etkileyebilir. Travmanın ayırt edici özelliği, yaşamın sürekliliği ve düzenine olan inancın kaybolmasıdır. Travmatik stres durumunda, kişinin baş etme becerileri yetersiz kalır ve günlük yaşamın işlevselliği bozulur.

Travma belirtileri nelerdir?

Travma karşısında verilen ilk tepkiler genellikle ne yapacağını bilememe ve şoka girme şeklindedir. Sinir sistemi, tehlike anında kaçma-savaşma-donup kalma tepkileriyle devreye girer. Travmanın fiziksel belirtileri geçici olabilir, fakat travmanın etkileri uzun vadede başa çıkma yeteneğini etkileyebilir.

Travma belirtileri:

  • Kalp atışının hızlanması
  • Titreme
  • Terleme
  • Baş dönmesi
  • Bayılma hissi
  • Akciğerlerdeki bronşların genişlemesi
  • Göz bebeklerinin genişlemesi
  • Salgı bezlerindeki salgı üretiminin azalması
  • Mide sindirim işlevlerinin durması

Travma türleri nelerdir?

Travma türleri, kişisel ve toplumsal etkilerine göre farklılık gösterir. Doğrudan deneyimlenen travma, bireyin kendisinin maruz kaldığı ve bedensel, ruhsal sağlığını etkileyen olaylardır. Dolaylı olarak deneyimlenen travma, bireyin doğrudan yaşamadığı ancak tanık olduğu veya başkalarının etkilendiği durumlardır. Toplumsal travma, geniş bir topluluğun maruz kaldığı ve toplumsal bağların sarsılması sonucu oluşan travmadır. Kompleks travma ise birden fazla travmatik deneyimin birleşmesiyle oluşur ve genellikle çocukluk dönemi ihmal veya istismarını içerir.

Travmatik deneyimler arasında şunlar sayılabilir:

  • Doğal afetler
  • Trafik kazaları
  • Çocuk istismarı
  • Kitlesel kişilerarası şiddet
  • Cinsel saldırı ve tecavüz
  • Yangın ve yanıklar
  • Fiziksel saldırılar ve yaralanmalar
  • Savaşlar
  • Zorla yerinden edilme
  • Terör saldırıları ve politik şiddet
  • Partner şiddeti
  • Yaşamı tehdit eden tıbbi durumlar ve hastalıklar
  • Duygusal taciz ve şiddet
  • İhmal
  • Ev içi şiddete maruz kalmak ve tanıklık etmek
  • Topluluğa yönelik şiddete maruz kalmak ve tanıklık etmek
  • Yas ve ayrılma

Travma tedavisi nedir ve travma nasıl geçer?

Travma, yaşanan travmatik olaylar sonrasında bireyin üzerinde uzun süreli etkiler bırakabilir ve günlük hayatın işlevselliğini azaltabilir. Travmanın tedavisi için uzman bir hekim veya psikolog desteği almak önemlidir.

Travma tedavisi genellikle şu yollarla gerçekleşir:

  • Psikoterapi: Travmayı tamamen unutturmak değil, kişinin güvenli ilişkiler kurmasını ve travmatik deneyimi anlamlandırmasını sağlamayı amaçlar. Bedensel, duygusal ve ruhsal bütünlüğün onarılması hedeflenir.
  • EMDR Terapi (Eye Movement Desensitization and Reprocessing): Bu terapi, göz hareketleri, ses ve dokunma gibi yöntemleri kullanarak kişinin travmatik deneyimlerle bağlantılı işlevsiz semptomları duyarsızlaştırmayı ve kişinin hayatındaki işlevselliği geri kazandırmayı hedefler. Kişiyi geçmişteki travmatik olaydan şimdiki zamana getirmeye odaklanır.
  • Güvenlik ve kontrol duygularının yeniden kazanılması: Kişinin öz düzenleme becerilerini geri kazanması ve kendini güvende hissetmesi tedavinin temel amaçlarındandır.

Bu tedavi yöntemleri, kişinin travma sonrası yaşadığı zorluklarla başa çıkmasına ve normal yaşamına dönmesine yardımcı olabilir.

Nur Aydoğan

Nur Aydoğan

Psikolojik Danışman - EMDR Terapisti

 

Psikolojik Danışman, Aile Danışmanı ve Avrupa onaylı EMDR Terapisti olarak uzun yıllardır danışanlarıma yüz yüze ve online hizmet sunuyorum. Dokuz Eylül Üniversitesindeki öğrencilik hayatımdan beri, her zaman terapi ve Psikoeğitimler alanında ilerlemek amacım olmuştu. Albis Therapy’de psikoloji ekibimizi kurarak bu yolda hayallerimizi gerçekleştirmeye, iyileştirmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz.

Travma Nedir? konusunda bilgi alın