16 Ocak 2024, Albis Therapy

Simetri Hastalığı

Simetri Hastalığı, etrafındaki bütün nesnelerin simetrik bir düzen içerisinde olması gerektiğini düşünene ve bunu takıntı boyutuna getiren, kişiyi yoran düşüncelerin sürekli zihninde gezmesi sonucu olan bir psikolojik rahatsızlıktır. Simetri hastalığı adı, simetri takıntısı da olarak bilinir ve OKB yani obsesif kompulsif bozukluk türlerinden birisidir. Bu rahatsızlıkta kişinin etrafında olan nesnelerdeki düzende bir bozulma olduğu zaman kendilerini çok rahatsız hissederler, başka bir şeye odaklanamayacak şekilde sadece onu düşünürler. Bu düşünceler sadece eşyaların konumu olmak zorunda değildir. Dil bilgisi hataları gibi şeylerde dahil olabilir. Bu hastalık, günlük yaşamı etkileme derecesine göre hafif, orta veya şiddetli olarak sınıflandırılabilir. Tedavi edilmediği takdirde, bireyin iş ve sosyal yaşamına ciddi etkileri olabilir.

Simetri Hastalığı Belirtileri nelerdir?

Simetri Hastalığı belirtilerine bakarsak, kişiler sürekli belirli bir düzen içerisinde eşyaların bulunduğu ortamlarda olmak isterler, kağıda yazı yazarken en ufak hatadan baştan başlama, temizlik konusunda takıntı yapma(sürekli ellerini yıkama, dezenfektan kullanma gibi), kendini ve etrafındakileri yoracak kadar mükemmeliyetçi olma, düzensiz ortamlarda aşırı kaygılanma ve düzeltme isteği, yaptığı her işte kusursuz olma çabası gibi kişiden kişiye değişebilecek bir çok belirtisi ve özellikleri olabilir. Belirtiler ayrıca saatlerce sürebilir ve bazen bireylerin günlük aktivitelerini tamamlamasını engelleyebilir. Bu belirtiler aynı zamanda yoğun anksiyete ve stres ile birlikte görülebilir.

Simetri Hastalığı Tedavisi

Simetri Hastalığı Tedavisi için ilaç kullanımı ve psikoterapi birlikte etkililikleri kanıtlanmıştır. İlaç kullanımı hastalığın şiddetine göre, psikiyatristin önerisi dahilinde yapılır. Tedavide aile ve çevrenin desteği etkilidir. Terapide kişiye bu düşüncelerin altında yatan asıl sebebi fark etmelerini sağlamak, o probleme odaklanmak ve olumsuz düşünceleri işlevsel olanlarla değiştirmek gerekir. Terapide BDT yani bilişsel davranışçı terapinin etkili olduğu kanıtlanmıştır. Hastalığın sebeplerine göre tedavide değişebilir. Beyindeki problemler sebebiyle gerçekleştiyse EKT yöntemiyle sinir sistemine elektrik şoku verilerek problemleri ortadan kaldırmaya çalışılabilir. Tedavi süreci bireysel farklılıklara göre değişiklik gösterir ve bazen uzun sürebilir. Psikoterapideki amaç, hastanın obsesif düşünceleri ve kompulsif davranışları kontrol altına almayı öğrenmesidir. İlaç tedavisinde ise genellikle serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar) kullanılır.

Bebeklerde Simetri Hastalığı

Bebeklerde Simetri Hastalığı, olarak bakıldığında genelde OKB’nin yetişkinlikte olduğuna dair yanlış bir kanı vardır. Halbuki takıntılar çocukluk döneminde asıl başlayabilirler. 3 yaşından bile itibaren başlayabildiği bilinmektedir. Çocuklar bu takıntıları daha fazla gizleyebildikleri için fark edilmesi güçtür. Ailenin katı ve baskıcı tutumu belirli konularda çocukta takıntılı düşüncelere ve davranışlara sebep olabilir. Yaşadığı önemli bir olay ya da travmalardan kaynaklı da olabilir bu olumsuz düşünceler ve sonucunda davranışlar. Mesela ailede bir üyenin kanser olması ya da kaza geçirmesi sonucu çocukta o kişinin ya da ailedeki diğer üyelerden birinin hastalanacağı ve öleceği korkusu ve kaygısı zihninde sürekli dolaşır. Bu düşünceler ve takıntılı davranışlar sebebiyle çocuğun akademik başarısı düşebilir, sosyal ilişkilerinde sorun yaşayabilir. Bu yüzden terapi alınarak bu takıntıların daha fazla oluşmasını engellemek önemlidir. Erken müdahale önemlidir, çünkü çocukluk döneminde başlayan OKB belirtileri yetişkin liğe kadar sürebilir ve zamanla daha karmaşık hale gelebilir. Bebekler ve çocuklar için yapılan tedavi, yetişkinlerdeki tedaviden farklı olabilir. Çocuk psikiyatristleri ve psikologlar, çocuğun yaşı, gelişim düzeyi ve belirtilerin şiddetine göre özelleştirilmiş tedavi planları oluştururlar. Aile terapisi ve ebeveyn eğitimi de çocuğun tedavi sürecinde önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca, çocuğun okul ortamında desteklenmesi ve öğretmenlerin bu konuda bilgilendirilmesi de faydalı olabilir.